top of page

Glutatyon Hakkında Her Şey!

Güncelleme tarihi: 8 May 2021

Glutatyon nedir?


Glutamat, sistein ve glisin adında üç farklı aminoasitten oluşan glutatyon; en güçlü antioksidanlardan biri olarak bilinen bir moleküldür. Glutatyon vücudumuzda doğal olarak bulunduğu gibi, yediğimiz bazı besinlerde de bulunabilir ve takviye olarak vücuda alınabilir. Glutatyon da yaşlanma sürecindeki kaybı tıpkı kolajen proteini gibi olan, yaşlandıkça vücudun üretimini azalttığı bir çeşit antioksidandır.


Glutatyon neden önemlidir?

Aldığımız nefeste, yediğimiz yemeklerde, içtiğimiz suda dahi bulunan serbest radikaller adını verdiğimiz düzensiz yapıdaki moleküller sağlığımızın en büyük düşmanıdır. Hayatımızın her alanında olduğu için serbest radikallerden kaçış mümkün değildir ancak vücuda olan etkilerini antioksidanlar yardımıyla azaltmak mümkündür. Serbest radikaller, önemsiz olarak gördüğümüz hastalıklardan tutun ileri seviye rahatsızlıklara kadar birçok sorunun kaynağı olduğu gibi; yaşlanma sürecinde de en büyük etkiyi oynar. Bu düzensiz moleküller, düzenli moleküllerden elektron çalma derdinde olduğu için vücudumuzun her noktasındaki düzenli moleküller ile savaşa girer. Bu noktada vücudumuzu koruyan yegane savunma sistemimizi antioksidanlar oluşturur. Birçok çeşitli antioksidan sistemimizi dolaşarak serbest radikaller ile savaşır. Bu noktada glutatyonun işlevine değinecek olursak; glutatyon bir önder niteliğinde diğer antioksidanlara destek veren bir numaralı serbest radikal avcısıdır.


Vücudumdaki glutatyon oranını nasıl arttırabilirim?


Glutatyon yaşlandıkça azalan ve serbest radikallere sürekli maruz kalmamız sebebiyle vücudumuzun daima eksikliğini hissettiği bir antioksidandır. Dolayısıyla sağlıklı bir yaşam için glutatyon oranı sürekli sabit tutulmalıdır. Glutatyon beslenme ve takviye yöntemi ile arttırılabilir. Glutatyon içeren besinler kısaca brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar, avokado, şeftali, karpuz olarak sıralanabilir. Ancak yetişkin bir insanın günlük glutatyon ihtiyacı günde 500mg olarak belirlenmiştir. Doğal besinler ile bu miktarı her gün karşılamak mümkün olmayacağı gibi, besinlerin içerdiği diğer vitaminler sebebi ile farklı yan etkileri de olabilir. Glutatyon seviyesini arttırmanın bir diğer yolu takviyelerdir. Bu takviyeler tablet, sıvı ve enjeksiyon formunda olabilir. Klinik araştırmalar neticesinde tablet glutatyonun neredeyse pek bir işe yaramadığı gözlemlenmiştir. Damar yolundan enjekte edilen glutatyon ise etkilidir, ancak oldukça yüksek fiyatlıdır. Gelişen teknoloji, içilebilir sıvı glutatyon takviyesinin enjeksiyon glutatyon ile benzer niteliğe gelmesini sağlamıştır. Dolayısıyla içilebilir takviyelere yönelmek bu durumda ulaşılabilirliği en yüksek, en sağlıklı yöntem olacaktır.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page